12 Mayıs 2010 Çarşamba

Arzularız yeriz ve BİTER :)

Bir adam sevdim, sensiz yaşayamam derdi.

büyük laf!
Aslında yaşayamadığı benimle olan hayattı, geç anladı. Defalarca anlatmaya çalışmıştım oysa ki ama, anlamadı. Anladığında artık benim için çok geçti. Çünkü inanmıştım artık bensiz yaşayamayacağına.

Ben bu yalanı ilk defa duymamıştım ki, ne vardı inanacak? Sensiz yaşayamam dememişti belki daha öncekiler ama, sensiz ölürüm derdi.. ne komik!

Böyle büyük laflar etmemek lazım, en azından sonrasında komik duruma düşmemek için, yalancı durumuna düşmeyi hiç saymıyorum çünkü o duruma hepimiz düşüyoruz malum hepimizde az da olsa yalancılık var. Ama beyaz ama mavi neyi değiştirir ki :)

Onun yada diğerlerinin neden böyle laflar serfetme gereği duyuduklarıyla hiç ilgilenmiyorum, benim takıldığım nokta bu soylemlere takılıp, bunların arkasında sığınıp, garip hayatlar benimseyen kadınlar...

Muhteşem bir özgüveni vardır hepsinin, nedense bi yerlerde bi adam onlarsız yaşayamıyordur! hahaah!!! Kim demiş??

Sizi kim böyle kandırdı ey kadın milleti açın gözünüzü! Vazgeçilmez sanılan herşey vazgeçebilecek kadar yakın olunamadığından öyle gözükür. Oysaki herşey gözden çıkarılabilir. Herşey! Hayat dahil...
Bir düşünün sizi vazgeçilmez yapacak şey ne olabilir? Çok sevmeniz mi? Tabiki de değil, her zaman daha çok sevecek birileri vardır. Çok güzel olmak? Unutmayın güzellik göreceli bir kavramdır, belki de sizin o çok beğendiğiniz vicut hatlarınız o adama hiç hitap etmiyordur? belki teninizin rengi bile rahatsız edici olabilir. Dayanılmaz bir cazibeniz mi var? sizi vazgeçilmez kılan bu mu? Bu durumda vazgeçilmez değil sadece arzulanan olursunuz. Arzulanır ve biter. Bademli magnum gibi :)) Arzularız yeriz ve BİTER :)
Belki de aşıktır, vazgeçemiyordur? Bi düşünün kime aşık oldunuz ve vazgeçemediniz? Sadece sandınız, vazgeçemem sandınız ve kimseyi suçlamayın buna kendi kendinizi inandırdınız... Belki de sadece bağımlılıktır, o yüzden vazgeçemiyordur? Sigara gibi.. Ama unutmayın imkansızlık insana herseyi yaptırır, yokluk sigara gibi diğer seyleri de bıraktırır ya da daha "kötümser" bi bakışla daha "iyi"si her türlü bağımlılıktan kurtarır... Yıllarca tek kanal izledikten sonra çok kanallı dönemi tercih edip o tek kanala bağımlı olmayı bırakmak gibi.
Laf fazla uzamadan toparlamak gerek, diyeceğim o ki kendinizi vazgeçilmez sanıp ukalalaşmayın, zira kendini vazgeçilmez sanan bu kadın yada adamların ortak özellikleridir ukala ve yalnız olmak. Aslında hepsinin çevresi her zaman kalabalıktır, tuhaf bir döngü vardır etraflarında. Birileri gelir, zamanla eskir, bi süreliğine kaybolur ortadan, onun yerine ona hiç benzemeyen başka birileri gelir. Zamanla onlarda eskir ve kaybolur. Fakat bu kaybolanlar zamanla yeniden ortaya çıkar. İşte bu noktada vazgeçilmez olduğunu sanma sendromu başlar oysakı olay çok basittir, eski defterleri kurcalayıp bi süreliğine eğlenmek. Kimse orada kalmak için gelmiyor, bir gün vazgeçecek ve gidecek.. mutlaka.. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder